Sevgili okuyucularım darbe gecesi, öncesi
ve sonrası soruşturmaları sonucunda on
binlerce kişi devletteki görevinden çıkarıldı, her
kesimden binlerce kişi tutuklandı. Kesin
rakamlar artık bilinmiyor!
Asker, sivil, hakim, savcı, öğretmen, polis, üniversite
hocası, vali yardımcısı, kaymakam, her kesimden
birileri.
Hepsinin dosyalarında gizlilik kaydı
var. Dolayısıyla hangi somut gerekçeyle suçlandığını hemen hiç
kimse bilmiyor çünkü onlara bilgi verecek bir makam ve merci
yok.
Avukatları da bilmiyor. Dosyalar kimseye gösterilmiyor.
Anne kocasıyla birlikte tutuklanmış, üç küçük çocuk komşulara
emanet!.. Nereye kadar?
Anne iki aylık bebeği ile tutuklanmış, koğuşta birlikte
yatıyorlar…
Bugüne kadar aldığım mektupların sayısı bin'i aştı. Herkes kendi
durumuna değinmemi istiyor da, elbette mümkün değil.
* * *
Bu yakınma mektupları mutlaka başka gazetecilere de
gönderiliyor. Beklerdim ki o arkadaşlar da bu önemli soruna biraz
olsun değinsinler!..
Şu veya bu nedenle değinilmiyor.
Dolayısıyla ihale benim üzerimde kalmış oldu!
O mektupları gönderen kimselerden birini bile tanımam.
İçlerinde yalan yazıp
kendisini masum gösterenler mutlaka
vardır ama ya gerçekten masum olanlar?..
Onlara yapılan haksızlıklar, sergilenen hukuksuzluklar ne
olacak?
* * *
Sık sık da çok ilginç, özür dileyen, hakkımı helal
etmemi isteyen mektuplar alıyorum!..
“Biz sizi geçmişte yanlış tanımışız, affedin!”
Bir hakim cezaevinden yazıyor:
“Açık söylüyorum, karşıma bir davanız gelmiş olsaydı önce
sizin aleyhinize düşünürdüm. Size o gözle bakardım…”
Demek ki şimdi beraat etmişim!