Sevgili okuyucularım, kaç geceden beri uykusuzum. Yatağa
giriyorum, kafamda 40 tilki dolanıyor ama hiçbirinin kuyruğu
birbirine değmiyor.
Uyku yok. Dönüp duruyorum.
Kafamın bir tarafında dünya liderimiz sayın ve muhterem Recep
Tayyip…
Öbür tarafında onun çömezi Davutoğlu Ahmet…
Önceki gecelerde hep mutlu olur, derin uykular uyurdum. Allah'a dua
ederdim:
“Rabbim sana binlerce şükürler olsun, ülkemizi bu iki değerli ve
saygın insanın ellerine bıraktın. Hep başımızda kalsınlar,
Türkiye'yi hep böyle kardeş kardeş yönetsinler. Onları başımızdan
eksik etme… Hep böyle uyum içinde çalışsınlar.”
* * *
Eyy çok saygıdeğer Recep Tayyip büyüğümüz, eyy Davutoğlu Ahmet
kardeşimiz…
Ne oldu da böyle birdenbire koptunuz?
Nazar mı değdi size?.. Aranıza bu kara kedi nasıl girdi, kim
soktu?
Acaba diyorum ikinize Fethullah'ın ah'ı mı tuttu? Size beddua
ederdi, o yüzden mi kavgalı oldunuz?
Yoksa bilmediğimiz başka durumlar mı var… Örneğin Ahmet acaba
paralelci miydi, birilerinin dolduruşuna mı gelmişti…
Ya da dünya liderimizin tekerine çomak sokmaya mı kalkışmıştı…
Recep Tayyip acaba bu durumu çaktı mı, o yüzden mi kendisini
şutlamaya karar verdi!..
Kafanda bu sorular oluşsun, sonra gel de uyu bakalım.
Her ikisi de çok sevdiğim ve saygı duyduğum arkadaşlarımdır.
Fevkalade zeki ve iş bitirici çocuklardır!
Memleketi paylaştılar, dikensiz gül bahçesinde at koşturdular.
Sonra ne olduğunu kimse anlayamadı.
Adeta başımıza gökten taş yağmış gibi şaşırdık, afalladık!