Sevgili okurlarım, 31 Mart seçimlerine iki
aydan biraz fazla bir zaman kaldı. Özellikle CHP’ye oy vermeyi
düşünen kitleler sabırsız…
Haklılar da yani…
Başta İzmir olmak üzere pek çok önemli kentte ve
beldede insanlar sabırsızlıkla aday isimlerinin artık açıklanmasını
bekliyor.
AKP ve MHP gibi partilerde durum son derece sakin.
Onların adayları emir komuta zincirinde
belirleniyor ve hiçbir partili ağzını açıp bir şey
söyleyemiyor.
CHP’de ise durum epeyce farklı.
Bazen gereksiz olsa, aşırıya kaçsa bile CHP tabanı ses veriyor,
fikirlerini açıkça söyleyebiliyor.
★★★
Bu partiye oy verecekler arasında ilginç söylemler yaratılıyor,
bunların bir bölümüne ben de tanık oluyorum. İşte size birkaç
örnek.
İzmirli seçmenimiz konuşuyor, aramızda şöyle konuşmalar
geçiyor:
“Abi bunu mutlaka yazın. İzmir’de Aziz Kocaoğlu’nu aday
gösterdikleri takdirde ne ben oy veririm CHP’ye, ne de sülalemden
biri…”
“Niye oy vermezsin kardeşim, İzmir’i
sülalenle birlikte AKP’ye mi bırakacaksınız?”
“Kim alırsa alsın abi, bizden Kocaoğlu’na oy
yok!”
Bazıları da tam tersini söylüyor.
“Tunç Soyer’i aday göstereceklermiş. Ben ona asla oy
vermem.”
“Niye vermezsin?”
“Onun babası Nurettin Soyer geçmiş yıllarda sıkıyönetim
mahkemesinde savcı olarak görev yapmış da ondan!”
Aymazlığın bu kadarını duyunca artık patladım!
“Sana ne lan onun babasından, eğer onu aday gösterirler ve
sen de bu gerekçeyle oyunu vermezsen AKP’ye çalışmış olacağının
farkında mısın? Git oyunu AKP’ye ver.”
Yarabbim,
böylesine bilinçsiz insanlar olabilir mi?
İzmir’den bile böyleleri çıkabilir mi?