Sevgili okurlarım Ankara'dan arabayla yola
çıkan bir ekip birkaç gün önce Çorum'dan geçiyor. Çorum'dan
geçerken leblebi almamak olmaz.
Bir leblebiciye giriyorlar, sohbet başlıyor.
-Nasıl işler?
-Hep beraber batık durumdayız. Piyasa tamamen durdu. Burada
çok sayıda esnaf aslında iş yerlerimizi kapayacaktık ama biraz daha
bekleyin dediler.
-Kim dedi?
-Hükümeti temsil edenler, Ak Parti milletvekilleri falan
söyledi.
-Niye bekleyin diyorlar?
-Katar'dan para gelecekmiş, o paradan verip bizi
kurtaracaklarmış.
-Peki ama hocam sen inandın mı buna?
-İnanmayıp ne yapacaksın!
-Ne zaman gelecekmiş bu para?
-Yani “Evet” çıkarsa…aman bekleyin, dükkanları kapatmayın
dediler. Bu hükümet bizi batırdı, perişan durumdayız.
-Referandumda oyunu nasıl kullanacaksın?
-Evet diyeceğim!
-Neee?..
-Mecburen evet diyeceğiz.
-Yani hem sizi batırmışlar, hem de evet
diyorsun.
-Evet çıkarsa referandumdan sonra Katar'dan gelecek paradan
bize de verilecekmiş. Allah razı olsun Katar'dan.
* * *
Yurdum insanı!..Şimdi Türkiye'nin dört bir
yanında Katardahil insanları
yalanlarla kandırma süreci başlatıldı.
Rakamlar önceki gün
açıklandı. İşsiz sayısında anormal
artışlar var. Ekonomi çöküyor.
Resmi işsiz sayısı bir yılda 590 bin kişi daha artış
gösterdi, işsiz sayısı 3 milyon 700 bin kişiye
zıpladı.
Hükümet bunun farkında ama elinden bir şey gelmiyor.
Dünya liderimiz ise çok ilginç (!) isteklerde bulunuyor:
“İşsizlik dediğiniz nedir ki…her işveren yanına birkaç işçi
daha alsın, işsizlik biter!”
Dünyada var olan bütün ekonomi kurallarını altüst eden, gülünecek
bir anlayış!
Örneğin Çorum'da batık durumda olan ve umudunu Katar'a bağlayan
leblebici, yanına birkaç kişi daha alıp çalıştıracak!