Sevgili okurlarım, İranlı Reza
Zarrab'ın ABD'de tutuklanması, geçmiş defterleri önümüze
bir kez daha sürdü. Burada o sayfalardan bazılarını defalarca ve
ısrarla yazdım, adı geçenlerin konuşmasını istirham ettim…
Aradan yıllar geçti ama hiçbirinden tık yok.
Reza Amerika'da tutuklanınca kamuoyunda yeniden
kuşkular oluştu:
Acaba cezası düşürülsün diye öter mi, Türkiye'de dağıttığı
rüşvetleri anlatır mı, itirafçı olur mu?
Bu tutuklama olayı sonrasında üç bakanın isimleri ister istemez
yine gündeme gelmişti.
Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış.
Zafer Çağlayan'da 700 bin liralık İsviçre'nin özel yapımı
hediye kol saati, Egemen Bağış'ta çikolata kutuları içinde
gönderilen 100 bin dolarlık rüşvetler…
Ve İçişleri eski bakanı Muammer Güler'in (o sırada bakandı)
oğlunun evine yapılan polis baskınında ele geçirilen milyonlarca
dolar, çelik kasalar, para sayma makineleri ve beyefendinin Reza
ile yaptığı, dinlemeye takılan konuşmalar…
* * *
Bugüne kadar birkaç kez yazdığım bu olayı şimdi yine yazıyorum.
Nedenine gelince…
Dün Vatan Gazetesi'nin manşetinde Tolga
Atar'ın ilginç bir haberi vardı. Halkbank
Kapalıçarşı şubesi müdiresi Seher Özkuş
müşterilerin dört milyon lirasını dolandırıp
zimmetine geçirmiş, Ağır Ceza'da yargılanmış ve şimdi 14
yılhapis cezası almış.
Madem mahkeme kararı çıktı, olaya bir kez daha bakalım…
Ve esrarengiz Bay M.G.'nin kim olduğunu biraz daha
kurcalayalım!