Sevgili okuyucularım, elime dün ulaşan
e-posta mesajlarından bir bölümünü yine sizlere iletiyorum.
Bir okuyucum ilginç bir konuya değinmiş, önce onu okuyalım:
“Çok önemli ve tartışılması gereken bir konu Yüksek Seçim
Kurulu. FETÖ her yere uğramış da, sadece oraya mı uğramamış!
Aslında Meclis'teki darbe komisyonuna çağrılması gereken onlar.
Orası HSYK'dan kat kat önemli…”
Yanlış biliyorsam özür dilerim ama kamudan on
binlercesuçsuz insan kovulur ve
tutuklanırken, YSK'da bu konuda bir
soruşturma olduğunu hiç duymadık.
Kimseyi suçlamıyorum ama YSK'nın bugüne kadar
bütün seçimlerde iktidar partisini koruyup kolladığı biliniyor…
Ama ötesi bilinmiyor!
* * *
Şimdi dün gelen diğer mektuplara insancıl
açıdan bakalım:
“Sayın Çölaşan, itirafçı olanlar tahliye ediliyor ama
itiraf edecek bir suçu olmayanların tutukluluğu devam
ediyor.
Abim (…) üniversitesinde görevli idi. Siyasetle tek
bağlantısı oy sandığı. Savcı, abime “Bana birkaç isim ver, bu
geceyi çocuklarının yanında geçir” diyor. Ama abimin verebileceği
bir isim yok ki. O nedenle cezaevinde yatmaya devam ediyor. Ben
derdimi kime anlatayım, kime ulaşayım? Ne suç var ortada, ne delil,
ne de adalet. Adaletin olmadığı yerde demokrasi olur mu?.. Lütfen
bana cevap verin, lütfen…”