Sevgili okurlarım, vali, görevli olduğu
ilde hem devleti, hem de hükümeti temsil eder. Aynen yurt dışında
görevli bir büyükelçi gibi.
Vali tarafsız ve edepli olmakla
yükümlüdür.
Vatandaşlar ve partiler arasında (suç olmadığı sürece) hiçbir ayrım
yapamaz.
Vali hem kendi onurunu, hem de devletin onurunu attığı her adımda
ve verdiği her kararda korumak zorundadır.
Dün bizim gazetede çıkan fotoğrafları gördünüz.
Ordu Valisi iki ilçenin yeni başkanlarını makamında kabul ediyor.
İlki Altınordu İlçesi’nin AKP’li
belediye başkanı. Vali Bey mutlu, onu güleç bir yüzle kabul
ediyor.
İkinci kabul ise Ordu’nun Gülyalı İlçesi belediye
başkanı… O CHP’den seçilmiş genç bir adam.
O kabulle ilgili iki fotoğraf var, ikisinde de valinin suratı asık.
Belediye başkanına ters ters, hatta ürkütücü bir biçimde, hiddetle
ve şiddetle bakıyor.
Adeta “Ey CHP’li başkan, senin ne işin var burada”
diyor… Haksız da sayılmaz!..
Çünkü Gülyalı, Ordu ilinde CHP’nin seçim kazandığı tek ilçe.
★★★
İmamoğlu 31 Mart seçimini kazanmış ve Ordu’ya
gitmişti. Bu vali onu havaalanının VIP salonuna
aldırmadı.
Son derece düzgün, ilkeli ve özellikle tarafsız bir vali
olduğu anlaşılıyor!
Devletin valisi dediğin
işte böyle olmalı!
★★★
AKP döneminde biz böyle ne valiler gördük!
Afyon’da cephanelik patlamış ve çok sayıda askerimiz şehit olmuştu.
Genelkurmay Başkanı da olay yerine gitti ve gidince Vali Bey’i de
makamında ziyaret etti.
Valinin keyfi yerindeydi. Hemen paketleri çıkardı, komutana güzel
armağanlar aldırmıştı…
Sucuk, kaymak, halı, kilim…
Özellikle
sucuklardan övgüyle söz ediyordu.
Şehitler unutulmuş, herkes şaşırmıştı.
★★★