Sevgili okurlarım, Türkiye’de yerel seçimler 31 Mart günü yapıldı. Sonuçları büyük merakla bekliyorduk…
O gece devreye iktidarın oyuncağı olan Anadolu Ajansı’nın (AA) haberleri girdi. Sonuçlar yavaş yavaş ekranlara akmaya başladıkça gördük ki, hemen her yerde AKP öndedir.
Herkes özellikle büyük kentleri merak ediyordu.
AKP İstanbul’da önde gidiyordu!
AKP Ankara’da fark atıyordu!
Antalya, Adana, Mersin gibi büyükşehirleri AKP tam kadro kazanıyordu!
Ancak saatler ilerledikçe AKP ile CHP arasındaki fark kapanmaya başladı.
İşi bilen biz gazeteciler bu durumu normal karşılıyorduk.
Zira iktidarın emrindeki AA bunu her seçimde yapardı.
★★★
Saatler geçtikçe durum netleşmeye başladı…
İstanbul hariç!
İktidar partisinin hazinesi olan İstanbul Büyükşehir’deki oy sayıları ve oy oranları bir anda kesildiği sırada CHP önde idi…
Ama rakamların akışı niye durdurulmuştu?
Durum ertesi sabah saatlerinde açıklık kazandı.
İstanbul’u CHP’nin kazandığını açıklamaya AA’nın eli varmamıştı!
Küçük bir farkla CHP seçimi almıştı.
★★★
Yandaş ve dinci vakıflara, derneklere, kuruluşlara trilyonların hortumlandığı İstanbul Büyükşehir AKP’nin elinden uçmuş gitmişti.
Bunu hazmedemediler.
İşin en kötüsü, yeni yönetim bunlara hortumlanan paralarla birlikte yolsuzlukları açıkladığı takdirde kıyamet kopacağını biliyorlardı.
Bu durumda yapmaları gereken tek şey, Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz etmekti ve bunu yaptılar.
Sonuç değişmedi ve Ekrem İmamoğlu’na mazbatası verildi.
★★★