Sevgili okurlarım, o meşhur öyküyü hepiniz bilirsiniz. Tombul etli bir öküz sürüsü günün birinde aslanların saldırısına uğrar. Arada büyük mücadele olur.
Ancak bu mücadelede sadece öküzler değil, aslanlar da yorgun düşer.
Günün birinde aralarında anlaşma yapılır. Aslanların bir tek isteği vardır:
“Şu sizin sarı öküzü bize verin, onu güzelce yiyelim. Sonra başka bir şey istemeyeceğimize söz veriyoruz.”
Öküzler kendi aralarında bu öneriyi tartışmaya başlar… “Madem bize bir daha saldırmayacaklarmış, o halde verelim gitsin bizim sarı öküzü…”
Sarı öküz verilir ama aslanların saldırısı durmaz. Her gün yeni bir öküzün daha kendilerine verilmesini isterler…
* * *
Öküz sürüsü şaşırmıştır:
“Sözlerine güvenip sarı öküzümüzü bile verdik ama durum değişmedi. Şimdi ne yapmalı!”
Durumu sürünün kıdemlisi olan yaşlı öküze sorarlar:
“Ne istedilerse yaptık ama aslanların istekleri bitmiyor. Sonunda hepimizi yiyecekler. Niye böyle oldu, biz bir hata mı yaptık?”
Sürünün başı olan gün görmüş öküz hiç duraksamadan yanıt verir:
“Siz bu mücadeleyi sarı öküzü verince kaybettiniz. Onu verip aslanları şımartmayacaktınız.”