Sevgili okuyucularım, büyük kentlerimiz dahil Türkiye'nin dört bir yanında bombalar patlıyor, askerimiz ve polisimiz şehit ediliyor, masum siviller öldürülüyor. Bizi yöneten aymazlar ise anayasa değişikliği yapıp başkanlık sistemi getirmenin peşinde. Sorumsuzluğun, rezaletin bu kadarına ilk kez tanık oluyoruz. 10 Mayıs tarihli yazımda Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un yeni çıkan “Unutulan Ada Kıbrıs” kitabından alıntı yapıp resmi rakamları vermiştim. Devletin resmi verilerine göre Temmuz 1974'te gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı'nda (uçaklarımız tarafından yanlışlıkla vurulup batırılan) Kocatepe muhribi dahil toplam şehit sayımız 497… Geçtiğimiz temmuz ayından bu yana Güneydoğu'da verdiğimiz şehit sayısı ise 10 Mayıs itibariyle 482 idi… Yazımda şöyle demiştim: “Umarım yanılırım ama bu rakam en geç üç hafta sonra Kıbrıs şehitlerinin sayısını geçmiş olacak… Ülkemizi bu duruma getiren iki şahıs şimdi kendi dertlerine düşmüş durumda. Biri görevden alıyor, diğeri tasfiye ediliyor. Görevden alanın keyfi gıcır. Başkanlık amacına adım adım yaklaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Bilanço derseniz vahim. Bir yanda Temmuz 2015'ten bu yana toprağa verdiğimiz 482 Güneydoğu şehidi. Ana baba kuzuları… Öbür yanda ise beylerin siyaset kavgası. Ayıptır be, ayıptır!..”