Sevgili okuyucularım nereye gitsem, nerede
tanıdık veya tanımadık birileriyle karşılaşsam, hemen her seferinde
aynı istek geliyor.
Dün öğle saatlerinde aynı olayı iki kez yaşadım:
“Emin Bey sizin çevreniz geniştir. Benim 24 yaşında bir
oğlum var. Üniversite bitirdi ama işsiz. Ne olur şunu bir işe
soksanız…”
Bu arkadaş taksici. Ticaride çalışıyor, elde edilen geliri araç
sahibiyle paylaştıktan sonra kendisine günde ortalama 30-40 lira
kalıyor.
Haftada yedi gün ortalama 12 saat çalışıyor.
Yine dün rastladığım kadın kızına iş arıyor. Temizlikçi… Taşeron
firmada çalışıyor, eline ayda 890 lira geçiyor. Hiçbir güvencesi
yok, sigortasız.
Evde üç çocuğu var, lise mezunu kızı evde oturuyor, diğer ikisi
öğrenci.
Sözleri ilginç:
“Tayyip Bey üç çocuk istiyor. Aha sana üç çocuk yaptık.
Çocuk yapmak kolay da, onları kim okutacak, sağlığına kim bakacak…
Beyefendi rahat içinde yüzerken gelsin de bizim halimizi bir
görsün.”
Temizlikçi kadına “Oylar kime
ablacım” diye sordum…
MHP’ye vereceklerini söyledi.
Aynı soruyu oğluna iş arayan taksiciye de yarım saat önce
sormuştum…
“Oylarımız yine Ak Parti’ye” deyince doğrusu
şaşırdım… Nedenini sorduğumda şöyle dedi:
“El alışkanlığı oldu abi!.. Bir de bunlar dine saygılı!
Müslüman adamlar!..”
Bu çelişkisini kendisine dilimin döndüğü kadarıyla anlatmaya
çalışırken sordum.
“Arkadaşım pardon ama sen hangi dindensin?”
Yüzüme baktı: