Sevgili okurlarım, Türkiye acayip ve aynı
zamanda komik bir ülkeye dönüştü. Dün bizim gazetenin manşetini
görmüşsünüzdür.
İstanbul’daki Avrasya Tüneli’ni işleten ATAŞ
isimli özel şirket bir açıklama yapıp 1 Şubat’tan itibaren geçiş
ücretlerine zam yaptığını duyuruyor.
Bu haber tünelin girişindeki ışıklı levhalara da özellikle konulup
duyuruluyor.
Yapılan zam öyle az buz bir şey değil.
Geçiş ücreti otomobiller için 23 liradan 32 liraya çıkarılıyor.
Artış oranı yüzde 38.
Avrasya Tüneli adeta para basma makinesi gibi çalışan bir
yer…
Ajansların da geçtiği zam haberini öğrenen
vatandaşlar büyük tepki gösteriyor.
★★★
Ancak tepki gösteren sadece vatandaşlar değil.
Zam yapan şirkete en büyük tepki hükümetten geliyor!.. Oysa
Ulaştırma Bakanlığı bu yeni ücretlere onay vermişti.
“Ulan kardeşim siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Bu zammı
seçim sonrasında yapacaktınız. Seçim öncesinde bizi böyle
yıpratmaya hakkınız var mı? Biz sizi uyarmadık mı, seçim yapılır,
artışı 1 Nisan günü açıklarsınız. Hemen geri çekin bu
açıklamanızı…”
Tüneli işleten şirket ne yapsın, yeni
ücretleri derhal iptal etmek zorunda kalıyor
Bu durumda ne yapmalı! Tam da seçim öncesinde yoğunlaşacak
tepkileri nasıl törpülemeli!
Ulaştırma Bakanlığı hemen bir yazılı açıklama yapmak zorunda
kaldı:
“Tünelden geçiş ücretleri aynen devam etmektedir. Zam
kararı ‘Sehven’ alınmıştır.”
Sehven’in Türkçe karşılığı: “Yanlışlıkla,
yanılarak.”
Demek ki bu zam ‘yanlışlıkla’ yapılmış!
Bakanlık yeni ücrete sehven izin vermiş!
Yanlışlığın nedeni ise zamanlama hatası!.. Seçimden sonra yapılacak
bir işlem para hırsı nedeniyle seçim öncesine alınmış ve tepkiler
büyüyünce ‘Sehven’ sözcüğünün arkasına sığınmak zorunda
kalmışlar.