Sevgili okuyucularım, Türkiye iki yıl önce bu günlerde
beklenmedik bir fırtına ile sarsılıyordu.
Savcılar ve polis tarafından 17 Aralık 2013 günü başlatılan
vurgun-rüşvet-yolsuzluk operasyonları sonrasında bir sürü pislik
ortaya çıkmıştı.
Bazı iktidar mensupları ile yandaşların bu ortaya çıkanlarla
doğrudan bağlantılı olduğu görülüyordu.
Sabahın erken saatlerinde evler ve iş yerleri basılmış, akla hayale
gelmeyecek kirli paralar ele geçirilmişti.
İktidar panik içindeydi.
Evleri ve iş yerleri basılıp arama yapılanlar arasında dönemin
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve
Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğulları da vardı.
Bazı evlerden çelik kasalar içinde saklanan milyonlarca dolar para
ile birlikte para sayma makineleri çıkmıştı.
Örneğin Muammer Güler’in oğlu Barış’ın evinde ele geçen para şöyle
idi:
400 bin lira, 300 bin Euro, 100 bin dolar!
Bu paralar nereden gelmişti, kazancın kaynağı neydi ve niçin
bankada tutulmamıştı!
Avanta ve rüşvet parası desek, elbette olamazdı!
Onların hiçbiri rüşvete bulaşacak kadar düşmüş insanlar
değildi!