Sevgili okurlarım, Türkiye bu gidişle
acaba nereye varacak! Her sabah kalktığımızda karşımızda yeni bir
skandal, yeni bir rezalet.
Bir sabah uyanıyorsunuz, dün olduğu gibi yeni bir kanun hükmünde
kararname ile bir kalemde 4.464 kamu
görevlisi işten atılmış.
Acaba niye atılmışlar!
Bunların tamamı FETÖ'cü mü, ya da hırsızlık yolsuzluk mu
yapmışlar, vatana ihanet mi etmişler?
Üstelik içlerinde 330 üniversite hocası, sanatçılar,
orkestra şefleri var.
Bazılarını isim olarak tanıyorum.
Atatürkçü, sağlam, düzgün insanlar…
Bırakın Fetullahçı metullahçı olmalarını
bir yana, bunlarFetullah'ı ellerine geçirse çiğ
çiğ yiyecek (!) aydınlar.
* * *
O halde devletten niçin kovuluyorlar? Bu kadro tasfiyeleri niçin
yapılıyor?
Amaç belli:
Referandum yapılana kadar topluma bu yolla da gözdağı verip
korkutmayı, sindirmeyi ve ses çıkaramaz duruma getirmeyi
sürdürmek.
İşte böyle bir baskı ortamında referandum
yapılacak…
Özellikle “Hayır” diyecek bütün kesimler
bu yolla korkutulup sindirilecek.
“Evet” serbest, “Hayır” yasak!
Böyle bir OHAL ortamında yapılan bir
seçimin, referandumun sonuçlarına kim nasıl güvenecektir?
* * *
Evet, dün yine 4.464 kişi şutlandı.
Devletten bugüne kadar kaç kişinin kovulduğunu, kaç kişinin
tutuklandığını ne yazık ki hiç kimse bilemiyor!
Bir açıklansa da öğrensek!
SÖZCÜ'de görev yapmakta olan iki muhabir
arkadaşımızın devlette görevli aydınlık kafalı eşleri acaba niçin
kovuldu?
Suçları neydi? Hemen söyleyeyim,
eşlerinin SÖZCÜ'de çalışıyor olmasıydı.
Hanımlardan biri avukattı!
Dilekçeler veriyor, suçunu soruyor, hakkını aramaya çalışıyor ama
kovulma nedeni kendisine söylenmiyor.
Dosyalar için gizlilik kararı varmış!
Devlette görevli hukukçu hanım hakkını arayamıyorsa, bugüne kadar
kovulan, gözaltına alınan ve hatta tutuklanan on
binlerce kamu görevlisi ne yapacak?
* * *