SEVGİLİ okurlarım, yıllardan beri Fetullah'la yatıyoruz, Fetullah'la kalkıyoruz. Gazeteleri açıyoruz, karşımızda o!.. Televizyona bakıyoruz, yine o!.. Gece gündüz demeden her zaman ve her yerde karşımızda Fetullah. İsminin geçmediği bir dakika bile yok. Hani adamın biri karnını doyurmak için lokantaya gidip yemek listesine bakmış… Patlıcan kebap, imambayıldı, patlıcan musakka, karnıyarık, patlıcan kızartma, patlıcan salatası, hünkar beğendi… Patlıcansız bir tek yemek bile yok. Garsonu çağırmış: “Oğlum bana bir bardak su ver ama patlıcansız olsun.” Bizimki de o hesap! Bir günümüz, hiç değilse birkaç saatimiz geçsin ama lütfen Fetullah'sız olsun. Sıkıldık artık. * * * Adamın elinde korkunç bir para ve medya gücü vardı. Türkiye başta olmak üzere dünyanın dört bir yerinde, çulsuz Afrika ülkeleri dahil beş kıtasında örgütlenmişti. Bugün bile onu bazıları taparcasına seviyor, bazıları nefret ediyor. Şimdi Türkiye'de nefret edenler arasında onu ve cemaatini palazlandıran, ne istediyse veren, her açıdan güçlenmesini sağlayıp devlete yerleştiren AKP iktidarı ilk sırada. Günün birinde aralarında çıkar kavgası çıktı, dershaneler olayı patladı, parasal kazançlar paylaşılamadı, işte o zaman tu kaka oldular. Sonrasını hepimiz biliyoruz, anlatmaya gerek yok. * * * Kahramanımız (!) 1999 yılından bu yana ABD'de yaşıyor, emrindeki paraları ve özellikle de medya gücünü oradan yönetiyordu. AKP'nin en büyük destekçisi idi. Bütün amacı, yetiştirdiği kadroları yerleştirip devleti ele geçirmekti. Özellikle önemsediği yerler şöyleydi: İçişleri Bakanlığı, askeriye, polis ve yargı. Büyük ölçüde başardı da… 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Fetullah'la AKP iktidarı arasındaki ipler tam anlamıyla koptu, savaş kızıştı. Oysa her iki kesim de dibine kadar Müslüman! Ya da öyle görünmeye çalışıyorlar. * * * Şimdi sayın dünya liderimiz, büyük devlet adamı Recep Tayyip Bey'in bir tek amacı var: ABD yönetimini ikna edip Fetullah'ın Türkiye'ye iadesini sağlamak. Önceki gün İstanbul'da düzenlen uluslararası bir toplantıda bu isteğini bir kez daha dile getirdi ve şöyle dedi: