Sevgili okuyucularım, AKP iktidarı Türk ordusundan, başka bir deyişle askerlerden çok korkardı…
Çünkü yapılacak bir darbe, iktidarı ve onun başındakileri hem saf dışı bırakır, hem de yargılanıp hesap vermeleriyle sonuçlanırdı.
Bu durumda ne yapmaları gerektiğini uzun uzun düşündüler ve adına Balyoz denilen düzmece davayı icat ettiler.
Ordumuzun komuta kademesi ve yüzlerce subay bu dava nedeniyle tutuklandı, tasfiye edildi. Yıllarca hapis yatırıldılar.
Bırakın insanlığı bir yana, tamamen hukuk dışı bir olaydı. Ne yazık ki devletin adalet dağıtmakla yükümlü bazı savcı ve hakimleri de bu tezgaha alet olmayı içlerine sindirdiler.
Ordu artık “Temizlenmişti”, rahat bir nefes aldılar!
Bütün bunlar olurken Tayyipgiller iktidarının en büyük yardımcısı, destekçisi ve gönüllüsü, adına cemaat denilen kesimin polisleriydi.
O sırada AKP-cemaat kavgası henüz patlamamıştı.
Devleti ikisi birlikte kardeş kardeş yönetiyordu!
Sözünü ettiğim kavga günün birinde patladı. İçtikleri su bile ayrı gitmeyen ikiz kardeşler parasal çıkarlar nedeniyle birbirleriyle papaz oldu, aralarına kara kedi girdi.
Kavga halen sürmekte.