Sevgili okurlarım yıllardan beri karşımızda her
gün Suriye olayı var! Birkaç yıl öncesine dönelim, ne ilginç
günlermiş onlar!..
ABD’den talimat gelmiş, aynen kabul etmiş
durumdayız.
Esad devrilecek, ülkesinde Sünni bir yönetim
kurulacak.
AKP iktidarı bu talimatın üzerine
balıklama atladı.
Sonrasında biz Suriye’ye
dalacağız, Mehmetçiğin katkısıyla ordumuz aşağılara doğru sarkıp
sınırı geçecek…
Fetih sonrasında ise bizim
dünya liderimiz ve ekibi Şam’daki Emeviye Camisi’nde Cuma namazı
kılacak!
* * *
O günlerin Dışişleri Bakanı, sonrasında Başbakanı olan Sadrazam
Davutoğlu Ahmet Paşa zevkten dört köşe idi.
Ortadoğu’da kavgaya girişenlerin, Ortadoğu bataklığına bulaşanların
başına ne gibi belalar açılacağının farkında bile değildi.
“Suriye bizim eski vilayetimizdi” deyip bağımsız
bir ülkenin topraklarında hak iddia ediyorlardı.
Bu uğurda nelere tanık olduk…
Uçaklar
düşürüldü, Suriye topraklarına giren Mehmetçikler şehit düştü,
Suriye’den sınırlarımıza kaçan milyonlarca sığınmacı başımıza büyük
belalar açtı.
O kadar
ki, sınıra yakın illerimizin tamamında nüfus yapısı şimdi değişmiş
durumda. Hatay, Kilis, Şanlıurfa, Gaziantep,
sayın sayabildiğiniz kadar…
Bazısında Suriyeli sayısı
şimdi Türk nüfustan çok daha fazla.