Sevgili okurlarım, hafta sonunda İstanbul’da yapılan AKP-MHP ortak mitinginde sahneye sürpriz biri çıkarılmıştı.
Tansu Çiller!
Biz onu geçmiş yıllarından çok iyi tanırız.
Bir zamanlar DYP’nin genel başkanıydı, hem de başbakanlık yapmıştı. O dönem boyunca yaptığı gafların, kırdığı potların haddi hesabı yoktur.
Eşi Özer Çiller derseniz ondan da beterdi.
Devleti Özer, Başbakanlık Konutundan yönetirdi.
Bir gün beni ve Bekir Coşkun’u özel kalemi aracılığı ile Konut’a davet etmişti. Önce ben, iki saat sonra Bekir…
Konuta gittim.
Şahsın ayağında pabuçları vardı, çorap giymemişti. Pabuçların terlik gibi arkasına basıyordu. Karşısına oturdum, konuşmaya başladık.
Kendisine bir çay söyledi ve içmeye başladı. Yanındaki konuğuna çay ikram etmiyordu!
Akşam saatlerinde Bekir’e sordum ne yaptıklarını…
“Adam beni çorapsız terlikle karşıladı” dedi.
“Peki sana çay söyledi mi?”
“Valla kendi içti ama bana söylemedi!”
Özer Bey o gün ikimize de nasihatler vermişti, amacı gözdağı vermekti:
“Tansu Hanım aleyhine çok sert yazılar yazıyorsunuz, bundan vazgeçin!..”
★★★
Tansu’nun parti başkanlığı ve başbakanlık dönemi akıl almaz olaylarla doludur.
Şimdi burada her birini ayrı ayrı yazsam kitap olur.
Örneğin bu aile Kuşadası’nda yüzlerce dönümden oluşan görkemli bir çiftlik satın almıştı. Ancak gelin görün ki bu satın alma olayı ile kendilerinin uzaktan yakından ilgisi olmadığını savundular. Sonra ortaya çıktı, çiftliği kendi yanlarında çalışmakta olan Suna Pelister isimli kadının üzerine almışlardı.
Özer Çiller’e doğrudan çalışan, talimatları ondan alan Öncü gazetesi vardı. O gazetede ben ve birkaç gazeteci arkadaşı “Bunlar eşcinseldir (!), bunları herkes tanısın” diyerek fotoğraflarımızla birlikte manşetten yayınladılar.
Ne hırsızlığımız kaldı ne yolsuzluğumuz… Her gün manşette bizler, Çiller ailesi aleyhine yazı yazanlar vardık.
★★★
Bir gün basın toplantısı yapıyor, basın özgürlüğünden falan dem vuruyordu. Kendisine sordum:
“Sizin gazeteniz Öncü’de her gün herkes için akıl almaz iftiralar ve yalanlar savruluyor. Sizin kafanızdaki basın özgürlüğü bu mu?”
Gülerek yanıt verdi. Ne dese beğenirsiniz!
“Aaa öyle mi, vallahi bunu ilk defa sizden duyuyorum!”
Aklınca alay ediyordu.
★★★