Sevgili okurlarım Türkiye’de çok ilginç, bugüne
kadar hiç tanık olmadığımız olaylar yaşanıyor.
Rahmetli Süleyman Demirel gururla açıklardı:
“Dünya üzerinde tarım ürünlerini ithal etmeyen sadece yedi
ülke var ve biz onlardan biriyiz.”
Gerçekten de
öyleydi.
Ürettiğimiz her tarım ürünü bize yeterdi.
Bir de şimdiki duruma bakın…
Dün alınan bir kararla Türkiye 200 bin ton patates
ithal etmeye karar verdi. Hem de gümrük vergisi
olmadan…
Ve bu karar ilgili bakanlık tarafından değil, Cumhurbaşkanı
tarafından alındı.
Amaç belli.
Seçim öncesinde patates fiyatları
artmasın.
★★★
Benzer uygulamalara bir süredir tanık olmaktayız.
Soğan, buğday, arpa, mısır, pirinç, kuru baklagiller
(mercimek, nohut, fasulye), soğan, ceviz, badem, ayçiçeği
tohumu…
Hepsi ithal ediliyor çünkü yerli üretim
yetmiyor…
Ve işin ilginç yanı bazı ithal ürünler yerli ürünlerden daha
ucuz.
Recep bey ve iktidar, uyguladıkları yanlış politikalarla
çiftçiyi bitirdiler.
Gübreye zam, mazota zam,
sulama bedellerine zam, milyonlarca çiftçi ailesini gerçekten
mahvettiler.
Son olarak Recep bey
Tunus’tan dönerken zeytinyağı ithal edeceğimizi de
açıkladı.
★★★
Sırbistan’dan ve Güney Amerika ülkelerinden et
ithal ediyoruz.
Aynı Sırbistan bize ayçiçeği tohumu da satıyor. İşin ilginç yanı,
bu ülke ayçiçeği tohumu üretmiyor. Başka yerlerden aldığı tohumları
bize kakalıyor!
Şimdi şu genel rakamlara bakalım ve nereye koştuğumuzu görelim:
Türkiye olarak bir sürü ülkeden tarım ürünleri ve et ithal
ediyoruz. Meyve sebze dahil!
Kosta Rika’dan kavun,
İran’dan karpuz, İspanya’dan marul, İtalya’dan ıspanak, Çin’den
sarımsak, İspanya’dan kereviz, Sri Lanka’dan çay, beğenmediğimiz
Irak’tan yumurta dahil.
Dünyanın en az 45 ülkesinden gelen et ve tarım
ürünleri
Tarımın bir numaralı girdisi olan gübre derseniz, tamamına yakın
bir bölümünü dışarıdan getirtiyor ve karşılığında her yıl
milyarlarca dolar döviz ödüyoruz.
★★★