Sevgili okurlarım, Türkiye inanılmaz bir krizin
pençesinde inim inim inliyor. Bunu basite indirgeyip “Döviz
yükseldi böyle oldu” deme hakkına hiç kimse sahip
değil…
Ülkemiz yıllardan beri acayip bir sarmalla yaşıyor.
İsraf ve lüks!
Saraylar yapılıyor,
taşa toprağa gömülen paralar gereksiz yere harcanıyor, on binlerce
lüks makam aracı altlarında, şatafatlı yaşamlar sürüp
gidiyor.
Sadece şu
Suriye savaşının, Esad’la papaz olmanın ülkemize maliyeti
milyarlarca doları buldu.
Peki karşılığında biz ne
kazandık?
Hiçbir şey!
Aksini iddia eden varsa çıkıp ortaya konuşsun,
bildiklerini anlatsın.
* * *
Türkiye’de taşımacılık sektörü, özellikle uluslararası
taşımacılık çok önemli. Geçenlerde bu sektörün
duayenlerinden biriyle konuşurken bana acı durumu anlattı.
Israrla söylediği bir şey vardı:
“Batıştayız.”
Sözlerini özetliyorum:
“Uluslararası nakliye stratejik bir alandır. Ülkemizin can
damarlarından biridir. Bugün bu sektör tam anlamıyla can çekişir
durumda. Avrupa’nın en güçlü kara nakliye filosunu kendi
ellerimizle çökertiyoruz…”
Bunlar bizim hiç
bilmediğimiz ve üzerinde durmadığımız konular…