Sevgili okurlarım, tüm ulusal bayramları
unutturmaya çalışan, protokol törenleri dışında kutlamaları bile
yasaklayan bir iktidarla karşı karşıyayız…
26-30 Ağustos arası her yıl Zafer Haftası olarak
kutlanırdı.
Bunlar ulusal kavramları unutturmak için
yeni bir uygulama başlattı! 26 Ağustos’a bu yıl da
948 yıl önceki Malazgirt savaşını
oturttular ve onu kutluyorlar. Bizim Zafer Bayramı’ndan ise
şimdilik ses yok!
Hani 23 Nisan’ı gündemden düşürmek için o tarihe
Kutlu Doğum Haftası yerleştirdiler ya, aynen onun
gibi!
Ulusal bayramlarımız zaten çok az.
23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim.
Ellerinden gelse tümünü iptal edecekler de o kadarı pek mümkün
olmuyor. Sadece yasaklamakla yetiniyorlar.
★★★
30 Ağustos (1922) Zafer
Bayramı’nın anlamını ve perde arkasını pek çok kişi
bilmez. Ege ve Batı Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusuna karşı
İnönü ve Sakarya’da kazandığımız zaferler sonrasında çatışmalar
azalmıştı, cephelerde durgunluk vardı.
Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa, Başkumandan
Mustafa Kemal Paşa.
Hani bugünkü sahtekârların
aşağılamaya kalkıştığı iki aslan
yürekli adam. Ömürleri cephelerde geçmiş, en ön
saflarda vuruşmuş kahramanlar.
★★★
Türk Ordusu düşmana saldıracak ve son darbeyi vurmaya
çalışacaktı. Ancak bunun çok gizli tutulması gerekiyordu. Asker
bile yeni mevzilerine gece yürüyüşleriyle gidiyordu. Ankara’da
kurulan Anadolu Ajansı 26 Ağustos öncesinde bir
haber geçti:
“Mustafa Kemal Paşa yarın Çankaya’da bir çay ziyafeti
verecek.”
Dikkatler oraya çevrilirken Mustafa
Kemal Paşa Ankara’dan sessizce ayrılıp Batı Cephesi’ne,
Afyon yakınlarına gitti. Saldırı planları hazırdı.
★★★