Sevgili okurlarım, adına korona denilen ve bütün dünyayı saran salgın Türkiye'de de hükmünü (çeşitli adlar altında) olanca hızıyla sürdürüyor.
Bu işin en göbeğinde yer alan Sağlık Bakanlığı bile karşımıza çıkan olumsuz verileri doğrulamak zorunda kalıyor.
“Salgın artıyor, aman haa, aşı yaptırmayı ihmal etmeyin” uyarıları her gün medya aracılığı ile tekrarlanıyor.
Başka?
Başka hiçbir şey yok. Alınan herhangi bir önlem yok!
Okullar tam kadro açık.
Maçlar oynanıyor.
Restoranlar, kafeler, kahvehaneler, konser salonları da tamamen açık.
Yine Sağlık Bakanlığı verilerine göre bu salgından her gün 200'e yakın insanımız ölüyor, on binlerce insanımızın testleri pozitif çıkıyor.
Evet, bize bu iktidar tarafından önerilen tek çare düzenli aşılanmak! Ancak gelin görün ki hangi aşıyı yaptırmamız gerektiğini bilmiyoruz!
Bu yetersizliği örtmek için piyasaya yerli bir aşı sürdüler, adını da Turkovac koydular!
Bu konunun uzmanı falan değilim ama, dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde şaşmaz bir kural vardır.
Önemli bir ilaç, ya da yeni bir aşı piyasaya sürülmeden önce bunun ciddi bir araştırması yapılır…
İşin bilimsel yönü, etkinliği, varsa yan etkileri iyice araştırılır.
Bu konularda yayın yapan dünya çapında bilimsel kuruluşlar, araştırma sonuçlarını bildiren bilimsel yayın organları vardır.