Sevgili okuyucularım, dünkü yazımı
herhalde okumuşsunuzdur.
Okumayanlar SÖZCÜ'nün internet sitesinde
bulabilir.
İsmail Kahraman isimli Meclis Başkanı bu
hafta iki ayrı tören düzenletiyor. Bu
yıl Abdülhamit isimli
padişahın 174.doğum yılı imiş. Başka işimiz
kalmadı, milletçe onun doğumunu kutlayacakmışız!
Bu adamın kim olduğunu, Osmanlı'yı nasıl rezil ettiğini, ülkeyi
demir yumrukla ve tek başına yönettiğini, padişah olur olmaz
Meclis'i kapadığını, kullandığı
hafiyelerin para karşılığında verdiği düzmece jurnallerle on
binlerce yurtsever insanı sürgün ettiğini, Mithat
Paşa'yı zindanda boğdurduğunu dünkü yazımda kısaca
anlatmıştım.
Öylesine vehimli ve korkaktı ki, padişahlık ettiği 33
yılboyunca sarayından cuma namazları hariç hiç çıkmamış,
İstanbul'un dışına bir gün olsun adımını atmamıştı.
Osmanlı, bu “Kahraman (!)” padişah
döneminde Doğu'dan ve Batı'dan Rus işgaline uğramış, Rumeli'nin bir
bölümü elden çıkmış, Kıbrıs Adası savaş olmadan İngiltere'ye
“kiralanmıştı (!)”
Günümüzün iktidarı şimdi bu adamın ismini hastanelere
veriyor, onun için anma törenleri düzenliyor.
İsmi yakında bulvarlara, köprü ve statlara verilirse hiç
şaşırmayın!
* * *
Tarihimizde 93
harbi denilen 1877-1878 savaşı
sonrasında Rus Ordusu Doğu'dan ve Batı'dan Osmanlı topraklarına
girdi. Doğu'da Erzurum işgal edildi, Batı'da şanlı Plevne savunması
sonrasında başkent İstanbul'un kapısına dayandı.