Sevgili okuyucularım, Türk siyasetinin
gelmiş geçmiş en renkli kişilerinden biri
olan Baba’yı da yitirdik.
Allah rahmet eylesin.
Kendisiyle fazla bir muhabbetim olmamıştı. Onun evine girip
çıkanlardan, güçlü olduğu dönemde elini öpüp yalakalık yapan,
gücünü yitirince kendisini bir çırpıda unutan, hatta hakkında
suçlayıcı yazılar yazmaya başlayan çarpık gazetecilerden hiç
olmadım.
Son zamanlarda, özellikle AKP iktidarı
döneminde arkadaşlarla hep konuşurduk:
“Ah Baba, şimdi biraz daha genç ve sağlıklı olacaktı ki
bunların hakkından gelecekti.”
Gerçekten de gelirdi.
Ama özellikle son yıllarda sağlığını iyice yitirmiş, Güniz
Sokak’taki evine çekilmek zorunda kalmıştı.
Bazen hastaneye kaldırıldığını ya gazetelerden ya da arada bir öğle
yemeğine gittiğimizde evinin tam karşısında bulunan kebapçının
garsonlarından öğrenirdik.
Garsonlar her şeyi bilir, sorduğumuz zaman saklamazlardı.
- “Baba nasıl çocuklar?”