Sevgili okurlarım, Türkiye'de bir
“Anayasa” var. Bu anayasanın belli kuralları, hükümleri, getirdiği
yasaklar falan var.
Aynı anayasada yetkileri belirlenmiş kurumlar yer alıyor.
Onlardan biri de kısa
yazılımı YSK olan Yüksek
Seçim Kurulu.
Kurul dört Yargıtay ve üç Danıştay
üyesinden (asil üyeler)oluşuyor.
Verdiği kararlar kesin.
YSK kararları aleyhine başka bir yargı kuruluşuna başvurmak
mümkün değil.
* * *
Yukarıda sayılanlar dışında YSK'nın görev
ve yetkileri anayasamızın 79.
maddesinde belirtiliyor. Özetliyorum:
“Seçimlerin başlamasından bitimine kadar seçimin düzen
içerisinde yönetimi ve DÜRÜSTLÜĞÜ ile ilgili bütün işleri yapma ve
yaptırma, seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve
itirazları inceleme ve kesin karara bağlama görevi Yüksek Seçim
Kurulu'nundur…”
Şimdi bu maddede yer alan bir sözcük çok önemli:
“Dürüstlük.”
Tabii eğer bu ülkede anayasa uygulanıyorsa
ve dürüstlükkaldıysa!
* * *
Dünya liderimiz, dünyaya hükmeden ve yöneten çok sayın ve
muhterem Recep Bey birkaç gün önce seçim
meydanlarına inip nutuk atmaya başladı bile.
Malatya, Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş mitinglerinde boy
gösterdi…
Muhalefet partilerine, Hayır oyu verecek olanlara bindirdi,
Evet verilmesini açıkça istedi!
Bu aşamada beyefendi
henüz “Bismillah” demiş durumda.
Yani henüz tam olarak kızışmadı, forma girmedi, en baba nutuklarını
atmaya ve toplumu koparcasına germeye başlamadı.
Şu anda ısınma turlarında, peşrev yapıyor!
Bundan sonra kendisini hemen her gün, her fırsatta meydanlarda ve
salonlarda görmek zorunda kalacağız. Göstermelik toplu
açılış törenleri, muhtarlar toplantıları, aklınıza gelecek ve
gelmeyecek her bahane ile!..