Başta Mehmet Özhaseki olmak üzere çok kişi Mansur Yavaş’a sordu: “Bu 600 bin dolar neyin bedeli?” denildi.
“Avukatlık” cevabı verildi, ortada vekâlet yok. “Danışmanlıktan” söz edildi, sözleşme yapılmamış. “Hukuki mütalaa” denildi, Yargıtay aşamasında mütalaa olmaz.
Peki niye verildi bu para?
Cevabını bulabilmek için dava dosyasına ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin verdiği karara bakmak lazım.
Dava, Kayseri Şeker Fabrikası’na karşı alacak iddiasıyla açılmış. İki taraf da kusurlu bulunmuş. Dosya Yargıtay’a gitmiş. Önce fabrikaya cezai şart uygulanmış. Yetmemiş, alacaklı firma lehine bir de “kâr mahrumiyetine” hükmedilmiş. Herkesin anlayacağı şekilde “Sözleşme devam etseydi, firma şu kadar kâr elde edecekti” denilmiş. Şeker Fabrikası, yıllarca hiçbir iş yapmayan firmaya, iş görmüş gibi kâr payı ödemeye mahkûm edilmiş.
Milyonlarca liralık astronomik ceza ve kâr payı ortaya çıkmış. Verilen kararın kesinleşmesiyle birlikte, Kayseri Şe