Sonuçta hepimiz gibi O da insan. Dün, sabah kahvaltısında bir araya geldiğimiz Başbakan Ahmet Davutoğlu biraz dertleşti bizimle…
İki ayrı olaydan bahsetti, “üzüldüm” dedi.
Başbakan’ı üzen olaylar, bizim açımızdan da önemli; çünkü basında
“etik” meselesi. Maalesef her gün bir yenisiyle karşılaşıyoruz.
Mesleğimizin geldiği noktaya bakıp, biz de üzülüyoruz.
Yıllar, yıllar önce mesleğe ilk başladığımızda büyüklerimiz bize
“haber kutsal, yorum hürdür” dediler. Haberin üzerinde
oynanamayacağını, çarpıtılmayacağını, aksi halde kendimizi kapının
önünde bulacağımızı öğrettiler. Ben de Gazi Üniversitesi İletişim
Fakültesi’nde ders verirken hep bunun altını çizdim:
-Gazeteci, haberi çarpıtmadan vermek zorundadır. Muhabir, toplumu
yönlendirmeye çalışan değil, bilgilendiren kişidir. Haber objektif
verilir. Yazarlar da onları yorumlar.
Ama şimdi bakıyorum da durumumuz kelimenin tam anlamı ile içler
açısı!
Meslek ahlakı ayaklar altında. Dört bir yanımız, “gazeteci” adı
altında algı operasyonları yöneten insanlarla dolu!
Eskiden bu tür gazeteciliği yasadışı bağlantıları olan birtakım
yayın organları yapardı. Şimdi alabildiğine yaygınlaştı.