Kim ne derse desin… Kim ne kadar saldırırsa saldırsın… Kim çarpıtmaya çalışırsa çalışsın… Hatta bazıları içten hançerlemek için ne kadar uğraşırsa uğraşsın…
Onlar da dahil, hepimiz ayağa kalkan, başkaldıran, “ben de varım” diyen bir Türkiye’nin mensuplarıyız artık! BM kürsüsünde yaptığımız konuşmalarla, Suriye’de attığımız adımlarla, S- 400’ler konusundaki tercihimizle, İstanbul Havalimanı ve savunma sanayiinde ortaya koyduğumuz atılımlarla, dünya liderleri karşısındaki duruşumuzla gösteriyoruz bunu.
Üstelik, eskilerin deyimiyle “vaka-i adiye” halini aldı artık bunların hepsi. Alıştık hepimiz yeni Türkiye’ye. Bundan birkaç sene önce yeri yerinden oynatacak adımlar, bugün sessiz-sedasız, peş peşe geliyor. Çoğundan kamuoyunun haberi bile olmuyor.
Çok iyi hatırlıyorum, Barbaros Hayrettin Paşa’nın sismik araştırmalar yapmak için denize açıldığı günleri. Günlerce gazete manşetlerinden inmemişti. Hepimiz için bir gurur vesilesi olmuştu. Ciddi bir Türkiye G