Kültürel izler var yıllardır yaşadığımız gelişmelerde. Tarihsel köklere dayanıyor, batının sürdürdüğü küresel operasyonlar. Hepsinin temeli, yüzyıllar öncesindeki kölelik düzenine dayanıyor. Kısaca “insan kullanma sanatı” diyebiliriz buna.
Kölelik anlayışıdır asıl çıkış noktası. O sistem, esarete, zora ve şiddete dayalıydı. Sürdürülemedi ve yüzyıllar önce son buldu. Yerine ise, “gönüllü kölelik” de diyebileceğimiz “uşaklık düzeni” geldi. Elbette bu yeni anlayış daha ince bir politika gerektiriyor. Ancak, uygulamada aynı sonucu veriyor. Evrensel olarak buna da “emperyalizm” adı veriliyor.
Basit bir sistem aslında:
Önce iğfal edecek, daha sonra kullanacaksın.
Daha açık bir anlatımla, aldatacak, kandıracak ve baştan çıkaracaksın. Sonrası zaten kendiliğinden geliyor. İğfal edilen kitleler, üzerlerine düşeni gönüllü olarak yerine getiriyor. Yıllardır yaşıyoruz biz bunun örneklerini.
1980 öncesi bu ülkede çeşitli isimlerde yasa dışı