Önce son derece süslü laflar etti. 'Bay Kemal'i' tarif ederken, kendi kendine 'ahlaklı' sıfatını verdi. Sonra da ardına iyi ve güzel olan ne varsa ekledi. O günden bu yana 'Bay Kemal'im ben' diye ortalıkta dolaşıyor.
Dikkatle izliyorum. Her gün farklı bir 'Bay Kemal' çıkıyor karşıma! O mu, bu mu? Öyle mi yoksa böyle mi? Orada mı duruyor, yoksa burada mı? Herkes gibi ben de çözemedim.
Sonunda anladım ki...
Tek bir Bay Kemal değil, değişik Bay Kemal'ler var karşımızda. O gün hangisine ihtiyaç varsa, o çıkıyor önümüze. Kemal Kılıçdaroğlu, her yere, herkese mavi boncuk dağıtıyor. Durum bu olunca bazen de toplayamıyor. Mavi boncukları değil tabii ki, vaziyeti!
Bir ara bütün KHK'lılara 'haklarının iade edileceğini' söyledi. Doğal olarak ortalık ayağa kalktı. Dağılanları, dökülenleri toplama işi de Özgür Özel'e düştü. 'Hepsi, tamamı, bütün' anlamına gelen Bay Kemal'in sözlerini 'Mahkeme kararı ile aklananlar' diye düzeltmeye çalıştı.