Anayasa gereği Türkiye’yi seçime götürecek Geçici Hükümet kuruldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de twitlerle atağa kalktı. Adeta bu anı bekliyormuş gibi bir değerlendirme yaptı:
“AKP-PKK gayrimeşru birlikteliği hükümet nikâhı ile ilan
edildi.”
Hayır hayır, yanlış değil. Aynen bu ifadeleri kullandı!
Açıkçası ilk anda ben de şaşırdım. “Aaaa” deyip, birkaç defa okumak
zorunda kaldım. Baktım ki doğru.
MHP’nin Manevi Lideri Alparslan Türkeş’in oğlunun Başbakan
Yardımcısı, BBP’nin eski Genel Başkanı Yalçın Topçu’nun Kültür
Bakanı olduğu bir hükümet, PKK ile nikâh kıymış! Öyle diyor Devlet
Bahçeli.
Hem de Tuğrul Türkeş’in “MGK üyesi olarak bölücü terörle mücadele
edeceğim”, Yalçın Topçu’nun da “Türkiye’nin en önemli meselesi PKK
terörüdür” dediği bir ortamda.
Ayrıca, buna “ince siyaset” ve “milliyetçilik” adı veriliyor!
Yetmiyor, kendine “milliyetçi” sıfatı biçen bir grup da
alkışlıyor!
Şaka gibi. İnsan rüyasında görse inanmaz.
* * *
Neden yaptı Bahçeli bunu?
Çünkü, yıllardır sürdürdüğü politika bu. Öyle alıştı, öyle gördü,
öyle idare etti. TBMM’de her salı günü yapılan partisinin grup
toplantılarında kürsüye çıktı. “Terör” dedi, “ihanet” dedi. Çözüm
Sürecini yerden yere vurdu. Daha da ileri gidip Tayyip Erdoğan’la
Abdullah Öcalan’ı aynı fotoğraf karesine yerleştirip omuz omuza
hareket ediyorlarmış intibaını vermeye çalıştı. Ağzına geleni
söyledi.
Doğru, Öcalan bir terörist…
Bu yüzden de kendisine “idam cezası” verildi. Ama o cezanın infazı
57. Hükümet döneminde altında Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz’ın imzaları
olan bir anlaşma ile Meclis’e gönderilmeyerek engellendi. Daha
sonra da yine aynı hükümet döneminde idam cezası
kaldırıldı.
Bahçeli, buna rağmen konuştu. Hatta meydanlarda “Asın Öcalan’ı”
deyip ip bile attı. “Elinde imkan varken sen niye gereğini
yapmadın?” diye soran çok olmadığı için, O aynı söylemlere devam
etti.
Dün ipten kurtardığı bir teröristi, ülke menfaatine kullanıp kan
dökülmesini önlemeye çalışanları “hain” ilan etmeyi
sürdürdü.
* * *
Bahçeli, “çözüm değil, çözülme”, “ihanet”, “PKK-Öcalan” diye diye
bu güne kadar getirdi. Şimdi de kendi politikaları sonucu ortaya
çıkan geçici bir seçim hükümeti üzerinden vurarak, aynı politikayı
sürdürmeye çalışıyor.
Ama şartlar çok farklı…
Silahlı Kuvvetler, Kandil’e tarihinin en büyük darbesini
vurdu.
Terör örgütünün yurt içindeki yuvaları bombalanıyor.