Alıştık artık. Dün, bilmem kaçıncı FETÖ operasyon için düğmeye basıldı. Pek çok kişi gözaltına alındı. Bitmeyecek, benzeri operasyonlar bundan sonra da devam edecek...
Bir dönemler "Cemaat" ya da "Hizmet Hareketi" denildiğinde, pek çok insanın aklına İslami bir yapı geliyordu. Çoğu kişi bunları "alnı secdeye varan insanlar" olarak görüyordu. Bu görüntü altında çok rahat hareket ettiler, ülke çapına iyice yayıldılar.
Öyle değildi elbette. Ancak, dönemin şartları ve arkalarındaki kamuoyu desteği sayesinde gerçeği dillendirmenin imkânı yoktu. En ufak tepki gösteren hemen lince uğruyordu. Her türlü karalama ve iftira operasyonunun hedefi oluyordu.
2008 Yılında, Mehmet Acet'in Ülke TV'de yaptığı bir programda, bunların gazeteci tayfasının yüzüne "çete" dediğim için lince uğradım. İçlerinde bugün samimi olarak FETÖ ile mücadele edenlerin de bulunduğu pek çok kişi selamı-sabahı kesti. Algılar, olguların önüne geçmişti çünkü! O gün için İslami bir yapıya savaş açmış insan olarak algılanmıştım. 2009'da da FETÖ'cü Akın İpek'in satın aldığı ve içine "Cemaatçilerin" doldurulduğu Bugün Gazetesi'nden kovulup işsiz bırakıldım.
Sonradan öğrendim ki, bu bana karşı yapılan ilk operasyon değilmiş. 2001 Yılında da hiçbir gerekçe ortaya konulmadan, büyüyüp gelişmesine, 1 milyona yakın tiraja ulaşmasına ciddi katkı verdiğim Akşam Gazetesi'nde işten çıkarılmıştım. Ben gittikten sonra, yerime İstanbul'dan Ergun Babahan ve ekibi gelmişti. O dönemde, Ankara'yı bilmeyen böyle bir ismin yerime gelmesini, yönetimin şahsıma yönelik düşmanlığı, "becerisizlik" ve "yönetim zafiyetinin" sonucu olarak görmüştüm. Yıllar sonra "FETÖ'cü" kimliklerin ortaya çıkması ile taşlar yerine oturdu.