17 Ağustos 1999'da bölge ile haberleşme tamamen çöktüğü ve hiçbir bilgi alınmadığı için hemen arabaya atlayıp harekete geçtik...
İlk durak Sakarya idi. Akşam saatlerinde vardığımızda şehre girmenin imkânı yoktu. Yollar tamamen molozla kapanmıştı. İnsanlar çaresizlik içinde bir köşeye çekilmiş ağlıyordu.
Oradan İzmit'e geçtik. Benzer tablolar yaşanıyordu. Karşıda TÜPRAŞ Rafinerisi alev alev yanıyordu.
Çaresiz Ankara'ya döndük. Gerekli malzemeleri alıp tekrar yola çıktık. Sakarya'da dostumuz ANAP eski Milletvekili Mümtaz Özkök'ün bütün ailesi enkaz altındaydı. Kendi imkânları ile bir iş makinesi kiralayıp, onları çıkartmaya çalışıyorlardı. Biz de yardım ettik. Ele ele verip çok ceset çıkardık oradan. Üstelik ağustos sıcağında çürümüştü cesetler.
O dönemde henüz AFAD kurulmamıştı. Sivil Savunma Ekipleri de ortada yoktu. Herkes elleri ile kazdı enkazı. Beşinci günde de Mümtaz Bey'in 16 yaşındaki yeğeni Çiçek Kurani'yi canlı çıkardık.
Döne