CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birkaç gün önce sert bir ifade ile 'Ya bana katılın ya da şimdi, şu anda önümden çekilin' demişti.
Herkes peşine düştü bu ifadenin. 'Kime söyledi?', 'Kılıçdaroğlu, bu sözlerle kimi kastetti?' soruları soruldu.
Kemal Bey, kem küm etse de, ağzındaki baklayı çıkarmasa da, muhataplarından biri, 'Benim, ben, benden bahsetti' diye çıktı ortaya. Reste karşı rest çekti. 'Asıl sen çekil benim karşımdan' mesajını gönderdi.
Tahmin ettiniz tabii kim olduğunu:
O isim, CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Çünkü bütün Türkiye'nin önünde çok net ve açık bir tavır ortaya koydu!
İmamoğlu, CHP'li bir belediye başkanı.
Millet İttifakı'nın göstereceği Cumhurbaşkanı adayları arasında adı geçiyor. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "olmaz" dese de, kendisini hiç istemese de direniyor. "Hayır, ben kesinlikle aday filan değilim" demiyor. Tersine, sürekli olarak ileri doğru hamleler yapıyor. Millet İttifakı paydaşlarından Meral Akşener gibi kendisini destekleyenler olduğu gibi, CHP içinden de sürekli adını dillendirenler var. Bir de dış çevrelerden güçlü bir rüzgâr estirilip yelkenleri şişirilmeye çalışılıyor.
Ismarlama kamuoyu araştırmaları ile öne çıkarılıyor; hatta "Seçilecek tek aday" değerlendirmeleri yapılıyor. Genel olarak bakıldığında, İstanbul'la, İstanbulluların dertleri ile çok fazla ilgisi olmadığı da görülüyor. Ekrem Bey, İstanbul'u bir "atlama taşı" olarak görüyor, hep adını parlatma ve öne çıkma hamleleri yapıyor. Belediye bütçesinden reklama ayırdığı dev pay da bunun göstergesi.
Bayramda Karadeniz Turuna çıktı...
"Ben Karadenizliyim" diyor, "Hemşerilerimle bayramlaşacağım" ifadesini kullanıyor.
Belediye Başkanı olduğu, seçildiği İstanbul'u bırakıp, bayramlaşmak için Karadeniz'e gitmesi garip tabii! Elbette bu kendi tercihi. Ancak, yaptığı gezinin bayramlaşmaktan çok daha fazla anlamlarla yüklü olduğunu da görmemek olmaz.
Bir gazeteci ordusu takmış peşine. Amacı ve derdi sadece bayramlaşmaksa, onların ne işi var orada? Kim karşılıyor masraflarını? İstanbul Büyükşehir Belediyesi mi, yoksa başka bir sponsor mu? Ayrıca bu kadar şaşaa ve masraf niye?
Nereden geliyor bu değirmenin suyu? Bu gezinin masrafı, İstanbulluların sırtına yüklenmişse usulsüz ve yanlış. Eğer bir başkası finanse ediyorsa, o iki kere yanlış.
Ama bakan yok bunlara. Biraz üzerine gidilse, vereceği cevap belli: "Beni çekemiyorlar, çalıştırmıyorlar, engelliyorlar" diye bağıracak. Sürekli olarak yaptığı bu!
Sonuçta, CHP içinde yaşanan kıran kırana bir mücadele ile karşı karşıyayız. Parti içindeki bütün hesaplar 2023'e göre yapılıyor. Kılıçdaroğlu'nun son çıkışları, istismar siyasetini hızlandırması ve İmamoğlu'nun hamleleri, savaşın sadece görünen yüzü. Bir de kapalı kapılar ardında yürütülen ayak oyunları var. Onlar da zaman zaman su yüzüne çıkıyor.