Sandıktan çıkmış, seçimle gelmiş. Arkasında yüzde 52’lik halk desteği var. Yetkileri de Anayasa ile belirlenmiş.
Muhalefete göre bunun hiçbir önemi yok! Tamamı Erdoğan ve
Beştepe ile ilgili hesaplar içinde! “Şöyle olsun, böyle olsun”
türünden birtakım söylemler üretiyorlar. Seçim sonuçlarından
Cumhurbaşkanlığı Makamı ile ilgili çıkarımlar yapmaya
çalışıyorlar.
Yetmiyor, “kırmızı çizgiler” oluşturuyor, koalisyon pazarlıkları
içine Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı da dâhil edeceklerini
açıklıyorlar.
Peki nasıl olacak bu? Anayasa’yı değiştirip, Erdoğan’ın bütün
yetkilerini elinden mi alacaklar?
Hayır değil, onu yapacak bir güce sahip olmadıkları gibi, böyle bir
formülü dillendiren de yok…
Olsa olsa bir koalisyon oluştururken kafalarındaki “arzuları ve
beklentileri” protokole yazacaklar. Ortaya koydukları söylemlere
bakılırsa, hedefleri bu.
Demem o ki…
Anayasa ve yüzde 52’lik halk iradesi bir yanda dururken, yüzde 10
ve yüzde 20’lik yapılar bir “karşı irade” ortaya koyacaklar.
Erdoğan da Anayasa’ya değil, bu protokole bakıp ona göre davranacak
öyle mi?
Geçiniz…
Olacak iş değil. Olmayacağını bu söylemleri dile getiren CHP, MHP
ve HDP ile onların dış destekçileri de biliyor. Bir başka ifadeyle
bunların “tribünlere mesaj vermekten” öte hiçbir değeri de anlamı
da yok.
* * *