Alçak ve kalleş bir terör saldırısı daha gerçekleşti. Terör, bu defa Manchester’daki masum insanları vurdu. Bir canlı bomba, dünyaca ünlü ABD’li şarkıcı Ariana Grande’ın konserine katılan suçsuz-günahsız insanların canını yaktı.
Terörün bu defaki hedefinde Amerikalılar ve İngilizler bulunuyordu.
Sonuç ortada: Manchester Arena kan gölüne döndü. Aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda ölü ve yaralı var.
Doğal olarak dünya ayağa kalktı. İngiltere’de “acil durum” toplantıları yapıldı. Teröre karşı tedbir üzerine tedbir alındı.
Yeter mi? Yetmez.
Üstüne bir de büyük bir zihniyet değişikliği gerekli…
Yoksa terör gider, yarın-öbür gün Londra’da, Paris’te, Washington’da, Madrid’de ya da bir başka yerde yine vurur. Türkiye’yi saymıyorum; çünkü yıllardır batının gözleri önünde Türkiye’yi vuruyor zaten.
Kimse de kılını kıpırdatmıyor.
Tersine, ABD, Fransa ve Almanya gibi Batılı ülkeler, teröristlerle yan yana, kol kola görüntü veriyor.
***
Dolaylı da olsa, son saldırıda ABD’nin hedefte olduğunu söyledik…
Peki Amerika ne yapıyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’ın yüzüne söylediği gibi teröristlerle ittifak kuruyor. Terörü terörle temizlemeye çalışıyor. DEAŞ’a karşı YPG ile birlikte hareket ediyor. Hepimizin gözünün içine baka baka, teröristlere silah ve mühimmat yardımı yapıyor. İngiltere, Almanya, Fransa gibi terörün hedefinde yer alan ülkeler de ABD’yi destekleyip, alkışlıyor.
Üstelik Batı yıllardır bu yanlışı yapıyor. Afganistan’da destekledikleri gruplar, daha sonra ElKaide ve Taliban olarak karşılarına dikildi. Çeşitli gruplara verdikleri silahlar, yıllar sonra kendilerine döndü. Amerika’nın eski dostu Bin Ladin, 11 Eylül saldırısını gerçekleştirdi.