Bir Ahmet Necdet Sezer’imiz vardı bizim. Cumhurbaşkanıydı, ama kırmızı ışıkta dururdu. Markete gider, evinin alış-verişini yapardı. Vakti çoktu!
Şimdi Erdoğan var o makamda. Vakti yok, kırmızı ışıkta durmuyor, eve alış-veriş yapmıyor, uçuyor. Hani o “Ne gereği var, niye alındı, israf bu?” denilen TC TUR isimli uçak var ya, onunla uçuyor. Dünya liderleriyle bir araya geliyor, görüşmeler yapıyor, Türkiye’nin tezlerini savunuyor.
Yıllar, yıllar önce bir 57. Hükümet vardı işbaşında. DSP, MHP ve ANAP koalisyonundan oluşmuştu. İçine de Kemal Derviş isimli bir zat monte edilmişti. Liderler Zirvesi sürerken “Bir dakika” der dışarı çıkar, telefonla görüşürdü. MHP’lilerin iddiasına göre, Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlara ne yapılacağını danışır ve sonra tekrar içeri girerdi.
Şimdi Binali Yıldırım Kabinesi var görevde. Başbakan Yıldırım, Amerika’da görüşmeler yapıyor şu günlerde. Ama O “Siz nasıl istersiniz?” diye sormaya gitmedi. Tartışıyor, pazarlık ediyo