12 Eylül Darbesinin ardından siyasi partiler kapatılmış, yöneticilerine yasaklar gelmişti. Sonra kontrollü de olsa demokrasiye geçiş adımları atıldı. Yeni siyasi partilere izin verildi. Yasaklar devam ettiği için Demirel, Erbakan ve Türkeş, kapatılan partilerinin devamı olan yeni partiler kurdurdular. Perde arkasında kendileri vardı.
DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, kendi ifadesi ile Demirel’in “emanetçiliğine” soyunmuştu. Ancak, büyük kongrede karşısına TOBB Başkanı Mehmet Yazar “Genel Başkan Adayı” olarak çıktı.
Ve Süleyman Demirel siyasi tarihimize geçen o ünlü lafı söyledi:
“Tapulu arazime gecekondu kurdurmam.”
Demirel, yasaklı da olsa “ben buradayım” diyordu. Kamuoyuna DYP’nin kendi partisi olduğu mesajını veriyordu. En önemlisi de o partide kendisine rağmen bir gelişmenin gerçekleşemeyeceğinin altını çiziyordu.
Haklı da çıktı. Demirel’e direnen Mehmet Yazar, DYP Büyük Kongresinde hezimet yaşadı. Delege “Demirel’siz olmaz” dedi. İpi “emanetçi’ Cindoruk göğüsledi.
Dün Ak Partinin 5. Olağan Büyük Kongresi’nde bunları düşündüm!..
* * *