Atilla İlhan, “Bu ülkede yüzde 10’luk bir hain kontenjanı var” dediğinde, abarttığını düşünmüştüm. Ancak, yaşadığımız gelişmelerin ardından açıkçası hak vermeye başladım kendisine.
Belki, eskiden bu kadar pervasız olmadıkları, faaliyetlerini
gizli-saklı yaptıkları için pek dikkatimizi çekmiyorlardı.
Şimdilerde ortalığa döküldüler. Gözümüzün içine baka baka açıktan
icra-i faaliyet eyliyorlar.
Kimi “evet” diyor:
-Türkiye, Rusya’dan özür dilemeli.
Kimisi, Putin güzellemesi yapıyor. “KGB’de yetişmiş” diye
yazıyor:
-Putin, işin başında olduğu müddetçe, Rusya ile baş etmek
zordur.
Hep birlikte el ele vermişler. Rusya’nın düzenlediği algı
operasyonlarının peşinde koşuyorlar. Bizde, sırf Rus iddialarını
desteklemek için yayın yapan gazeteler bile var artık.
Ahlaksızlık diz boyu…
Öylesine pervasızlaştılar ki, Türkiye’yi hançerleyebilmek için
katliam destekçiliği dahi yapıyorlar. Ellerinin kana bulaşmasına
aldırış etmiyorlar. Putin, masum sivilleri vuruyor; sınırımızdaki
soydaşlarımızı katlediyor; insanları açlığa ve sefalete mahkûm
etmek amacıyla yardım TIR’ları ile ekmek fırınlarına
saldırıyor…
Bunlar vahşete gözlerini kapatıp, kendi ülkelerini
suçluyorlar.
Teşhir etmek, susmamak ve üzerlerine gitmek lazım bunların. Sadece
ülkelerine ihanet etmekle kalmıyorlar, Rusların yanı başımızda
işlediği insanlık suçuna da destek oluyorlar.
Evet hainler. İhanetleri çok açık. Üstelik, insani değerlerini de
kaybetmişler.
Atilla İlhan o kadar haklıymış ki!