Sinirleniyorlar, hop oturup, hop kalkıyorlar. Peş peşe tepki dolu açıklamalar yapıyorlar. “Bunların utanmaları lazım” diyorlar:
-Yüzlerini yerden kaldırmamaları gerekirken sırıtıyorlar. Çevrelerine gülücükler dağıtıyorlar.
Şimdi söylenecek söz, verilecek tepki mi bunlar? Adamlar olması gerektiği gibi davranıyorlar. Meşreplerinin, mezheplerinin gereğini yerine getiriyorlar. Utanacaklarını, sıkılacaklarını ve pişmanlık göstereceklerini sanmak, bir fahişeden iffetli davranışlar beklemek kadar imkânsız bir durum.
Utanmaz bunlar, sıkılmaz. Utanacak adam, elindeki silahı kendi insanına doğrultup hedef gözetmeden ateş eder miydi?
***
Başlarındaki adam 40 yıldır yalan söylemiş. Milletin karşısına çıktığı kürsüyü kirletmiş. Sürekli olarak “dini ve şerefi” üzerine yeminler etmiş. Hatta işi daha da ileri götürüp, inandırıcı olmak için salya-sümük ağlamış. Sonra da yıllar boyunca kandırdığı o insa