Olmaz, kıt imkânlarla büyük hedeflere varılamaz. Fukaralığın gözü kör olsun. Sadece hayaller kurulur, daha ilerisi olmaz.
Şimdi 'nereden çıktı bu' diyeceksiniz.
Oysa yeni çıkmadı, hep önümüzde duruyor. Sürekli olarak fukaralık gerçeğini yaşıyoruz. Patinaj yapıp duruyoruz. Ama bir türlü görmüyor, göremiyor, görmemekte de direniyoruz.
Bir yanda Türkiye'nin son 20 yılına damga vurmuş bir isim var. Çok zor şartların içinden sıyrılarak geldi. 'Muhtar bile olamaz' denilirken, devletin en tepe noktasına kadar çıktı.
Kolay olmadı tabii bu...
Paçasından tutup çekenler çıktı, en yakınındaki isimler tarafından hançerlenmek istendi. Tuzaklar, kumpaslar kuruldu. İçerideki ve dışarıdaki büyük güç odakları birleşti. E muhtıralar, yargı darbeleri, askeri darbe teşebbüsleri, ekonomik ambargolar dahil, her türlü saldırı ve ayak oyunu ile karşılaştı. Cezaevine bile girip çıktı. Yıkılmadı, yok olmadı, her seferinde daha da güçlendi.