Gezi Olayları’nda eylemcilerin arasındaydı. Destek verdi, onlarla aynı fotoğraf karelerinde yer aldı. Taşlı, sapanlı, molotoflu eylemcileri koruyup kolladı. Sonra Tarık Akan gibi bazı isimlerle yurt dışında bir panelde boy gösterdi. Türkiye’nin yabancılara jurnallendiği o toplantıda “elde silah sabaha kadar nöbet tutmaktan” bahsetti.
Şimdi de “Büyük Firar” başlığı ile bir yazı dizisi hazırlamış.
Mahir Çayan ve arkadaşlarının 44 yıl önce tünel kazarak cezaevinden
kaçışının hikayesini kaleme almış.
Kim bu Mahir Çayan?
Marksist-Leninist Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP-C)
Lideri. Örgütün geçmişi kanlı terör olayları ile dolu. Bu ülke
çocuklarının pek çoğu, o örgütün kahpe pusuları ile hayatını
kaybetti.
Çayan’ın giriştiği eylemlere bakın:
- Ankara Ziraat Bankası Küçükesat Şubesi soygunu.
- İstanbul Türk Ticaret Bankası Erenköy Şubesi soygunu.
- İş adamları Mete Has ve Talip Aksoy’un kaçırılarak fidye
istenmesi.
- İstanbul’da İsrail Başkonsolosu Epraim Alrom’un kaçırılarak
öldürülmesi.
- İstanbul Maltepe’de 14 yaşında bir kız çocuğu olan Sibel Erkan’ın
rehin alınması.
- Ordu’nun Ünye ilçesindeki radar üssünde çalışan üç İngiliz
teknisyenin rehin alınması.
Doğal olarak su testisi su yolunda kırıldı. Mahir Çayan sonunda
Tokat-Kızıldere’de askerle girdiği çatışma sonunda ölü olarak ele
geçirildi. Ancak, kurduğu terör örgütü kan ve can almaya devam
etti.
Sözün kısası… Mahir Çayan amaca ancak silahlı mücadele ile
ulaşılacağına inanan bir terörist.
Ama yazı dizisinin anonslarına bakılırsa, adeta kutsal ve yüce bir
kişilik. Kendisinden “devrimci” olarak bahsediliyor. Çünkü, yazı
dizisini kaleme alan kişi, Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın
Müdürü Can Dündar.