Karar verilmiş, darbe için adım atılmıştı. Ancak, bunun için “postallı sivillere” de ihtiyaç vardı. Genelkurmay Karargâhı’nda hummalı bir faaliyete girişildi…
İlk olarak bizden başladılar ikna turlarına. O dönemde de Akşam Gazetesi’nin Ankara Temsilcisiydim. Genel Yayın Müdürümüz Bülent Aydın ve Savunma Muhabirimiz Banu Soysal’la birlikte Genelkurmay Karargahı’nda akşam yemeğine davet edildik. Davet sahibi, Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak’tı. Basının ve sivil toplum örgütlerinin yönlendirilmesinde çok önemli bir isimdi Özkasnak.
Genelkurmay’da güzel karşılandık, fakat oldukça kötü gönderildik.
Önce bir monolog yaşandı. Özkasnak Paşa uzun uzun konuştu. Seçilmiş siyasi iktidarı yerden yere vurdu. Tarikat ve cemaatleri “düşman” ilan etti. Çok iyi hatırlıyorum, birkaç defa da “kafaları kırmaktan” bahsetti…
Sonra Bülent Aydın’a döndü:
-Siz ne diyo