Başbakan Davutoğlu, Anayasa Turu’na çıkıyor. Siyasi parti liderlerini ziyaret edecek; yeni Anayasa için destek isteyecek. Görüşeceği isimler arasında HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da vardı. Ama HDP’den gelen açıklamalarla sıkıntıya girdi.
Görüşme öncesi HDP’li Sırrı Süreyya Önder bir açıklama yaptı.
Kendince “büyük laflar” etti. Dedi ki:
-Başbakan’ın ziyaretinin anlam kazanması ve netice doğurması,
ülkenin anayasal zemine çekilmesi ile mümkündür.
Sonra da ekledi:
-Yoksa kaçak çayını içer gider.
Anayasal zemin ve kaçak çay… Nasıl da sırıtıyor yan yana! Önder,
bir yandan hukuk diyor, diğer taraftan kanunsuzluktan bahsediyor.
Zaten HDP’nin her söylemi bir çelişkiler yumağı değil mi?
Sırrı Süreyya’nın söyledikleri, seri katilin “hümanizmden”
bahsetmesinden farksız. Tam bir HDP klasiği!
Ama yadırganacak bir durum da değil...
Çünkü, HDP içinde “kaçakçılığı” ile övünen, bunu bir hak olarak
gören isimler var. Biri, PKK’ya silah sevkiyatı yaparken
yakalanmış, hakkında zabıt tutulmuştu. Yine HDP milletvekili olan
Ferhat Encü ise, kaçakçılığı hak olarak gördüğü için jandarma
tartaklamıştı. Gazetelere açıklamalar yapıp, “kaçağa gitmekten” söz
etmişti. O da Sırrı Süreyya gibi “kaçak çay sevdasını” attığı
tweetlerle duyurmuştu:
“Elektrikler gelse de bir kaçak çay demlesem. Çay-Kur Genel
Müdürlüğü’ne inat.”
Artık normal karşılıyoruz bunları. Meşreplerinin gereğini yerine
getiriyorlar. Moskova’ya koşup, Türkiye’yi Lavrov’a şikayet eden
bir zihniyet var karşımızda. Bunlar HDP’lidir, ne etse
yeridir.
* * *
Sırrı Süreyya gibiler “Anayasa” ya da “Anayasal zeminden” söz
etmeye devam etsin…
Destekledikleri, yan yana ve kol kola görüntü verdikleri eşkıya
talimatlar yağdırıyor. Bunlar da terör örgütünün internet
sitelerinde yayınlanıyor. Vatandaşa “vergi ödemeyin” diye başlayan
dayatmalarda bulunuluyor:
*Çocukları okullara göndermeyin.
*Devletin bütün kurumları ve çalışanları hedefimizdedir.
*AKP binaları ve AKP yöneticileri de hedeftedir.
*Devletin hiçbir memuru, polisi, askeri, bürokratı Diyarbakır’da
rahat dolaşmamalı.
*Barikatlar ve direniş yaygınlaşmalı.
Ortadaki bu gerçeğe rağmen Sırrı Süreyya Anayasal zeminden söz
ediyor…
Şaka gibi değil mi?
* * *
Bak Sırrı Süreyya…
Asker, polis ve korucudan bahsetmiyorum. Artık biliyoruz ki onlar
“düşman” ilan edilmiş durumda. Ama, sizin desteklediğiniz PKK ya da
YDG-H’liler, yine sizin savunduğunuzu iddia ettiğiniz bölge
insanına saldırıyorlar. Sivil insanları katlediyorlar. Çocukları
öldürüyorlar. Yıllar önce İstanbul’da Çetinkaya Mağazası’nda
yaptıkları gibi insanları diri ateşe veriyorlar.