İnanın izlerken midem kalktı. Belli ki bütün sınırları aşmış, iyiden iyiye dengeyi kaybetmiş. Tam bir yontulmamış kalas; görgüsüz, kaba saba bir maganda.
Çirkinlik diz boyu…
Altına tabak yapışmış çay bardağını kaldırıyor. Höpürdeterek, ağzını şapırdatarak bir yudum alıyor. Sonra çaya bulaşmış elini ağzına götürerek yalıyor. “Bu kadar yeter” diyor. Yanındakilere içilmiş çay ile yemediği hurma ve bisküvileri gösteriyor:
-Bunu şeye verin. Enes Kanter’e.
Artıklarını bir köpeğin önüne atarcasına adamına gönderiyor. Ben duygusu öylesine tavan yapmış ki, bunu da ikram sanıyor!
Enes Kanter ise sosyal medyadan yaptığı paylaşımla memnuniyetini ve şükranlarını iletiyor. Fetullah Gülen denilen adamın artıkları için “Ben buna layık değilim” diyor. Önüne pisliğini atan adamı kutsuyor, tanrılaştırıyor.