Savunma Muhabirimiz, “Abi yarın Genelkurmay’da yemeğe bekliyorlar” dedi. 28 Şubat öncesiydi, davet sahibi de Genelkurmay Genel Sekreteri Tuğgeneral Erol Özkasnak’tı. Yemeğin sebebi ise belli değildi.
Ertesi gün Akşam’ın Genel Yayın Müdürü rahmetli Bülent Aydın ve Savunma Muhabirimiz Banu Soysal’la birlikte yemeğe katıldık. Erol Paşa yemek boyunca esip gürledi. Erbakan ve Refahyol İktidarını yerden yere vurdu. Bir ara “kafaları kırmaktan” bile bahsetti.
Monolog bitince, usulen Bülent Aydın’a dönüp, “Siz ne düşünüyorsunuz Bülent bey” diye sordu. O da “Emin Bey cevap versin” diye topu bana attı.
Dün gibi hatırlıyorum… Türkiye’nin o günkü durumu ile ilgili birkaç cümlelinin ardından “Kafaları kırmakla bir yere ulaşılamaz Paşam” ifadesini kullandım. Özkasnak, beklemediği bu cevap karşısında hiddetlendi, “Yemek bitmiştir” deyip kovarcasına bizi gönderdi.
Dışarı çıktığımızda Banu yüzüme şaşkın şaşkın bakıp, “Ne yaptın sen abi” dedi!
Da