İkinci Dünya Savaşı devam ediyor, Türkiye tarafsızlığını sürdürüyordu. 1943’de Adana’da Yenice Tren İstasyonu’nda bir vagonun içinde tarihi bir görüşme gerçekleşti. Türkiye’ye gelen İngiltere Başbakanı Winston Churchill, Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile iki gün boyunca pazarlık yaptı…
İngilizler, Hitler’e karşı Balkanlar’da bir cephe açmayı düşünüyorlardı. Türkiye’yi yanlarına çekmeye çalışıyorlardı. Churchill, İnönü’ye “Her türlü ihtiyacınızı karşılamaya hazırız” dedi.
Önüne bir liste koyduk. “At nalı, at nalı çivisi” diye başlıyor ve devam ediyordu. İşte o günlerde Anadolu böylesine fakirdi!
Bu şartlar altında 1952’de NATO’ya girdik biz. Elde yok, avuçta yoktu. Her türlü askeri yardımı oradan aldık. 1970 yılına kadar askerimiz batıdan gönderilen dondurulmuş etleri yedi. Bırakın silah ve teçhizatı, askeri tesislerimizdeki buzdolapları bile NATO’ya aitti. Subaylarımız, ABD’den gelen iç çamaşırları giyerdi. Biliyorum çok ağır gelecek, ama bize ya