Türkiye’nin yakın dönem siyasetini iyi bilirim. Fırtınalı yıllara da, kısa ya da uzun geçen istikrarlı dönemlere de şahitlik ettim. Çok da seçim takip ettim. Ancak, adeta tereyağından kıl çekercesine böylesine rahat alınan bir seçim kararı görmedim.
Göz açık kapayıncaya kadar bitti bu iş. Sandık 24 Haziran tarihinde milletin önüne konulacak. O yüzden artık sandıktan çıkacak sonuçlar üzerine kafa yormak lazım. Bence o da şimdiden belli. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğanaçısından, alınan seçim kararı kadar rahat geçecek.
Erdoğan banko…
Üstelik, Erdoğan’ın karşısına kim çıkarsa çıksın, kim kiminle ittifak yaparsa yapsın, hangi formül devreye sokulursa sokulsun, banko.
Bunu şimdiden söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Birazcık siyaset bilen, Türkiye ve Dünya’daki gelişmeleri okuyabilen herkes aynı sonuca varabilir.
***
Erdoğan, test edilmiş bir aktör…
Son 15 yıllık istikrar dönemine imzasını attı. Ülkede büyük değişim ve dönüşümler gerçekleştirdi. Ekonominin geldiği durum, IMF’yi sırtımızdan atmamızın yanında sağlık, ulaştırma, turizm, savunma sanayii ve diğer sektörlerin durumu ortada.
Bir zamanlar Türkiye’de “Barajlar Kralı Demirel” vardı. Son yıllarda altına imza atılan yatırımlarla Demirel’in hayalleri bile geride kaldı.
1970’li yılların Karaoğlan’ı Ecevit için “halkçı” sloganları atılıyordu. Ama, O’nun döneminde bile Devlet Hastaneleri ile SSK hastaneleri birleştirilemedi. “İşçi babası” diye adlandırılan Ecevitliyıllarda, işçiler SSK hastanelerine mahkûmdu.
“Bağımsız Türkiye” sloganları atan sol, Türkiye’nin bugün uyguladığı bağımsız politikaları hayal dahi edemezdi.