İngiltere’de seçimi kaybeden, partilerini iktidara taşıyamayan siyasi partilerin liderleri toptan istifa ettiler. Üstelik içlerinde oylarını kat ve kat artıranlar da vardı…
UKIP Lideri Nigel Farage, partisinin oy oranını yüzde 3,1’den yüzde 12,6’ya çıkardı. Yine de bunu başarı olarak görmedi. “Benim hedefim iktidardı, olmadı” dedi. Genel Başkanlıktan istifa etti.
Orada anlayış bu! Bizde olsa herhalde bu sonuç davul zurna ile kutlanırdı.
İşçi Partisi’nin durumu da aynı. Ed Miliband, partisinin oy oranını yüzde 29’dan yüzde 30,5’e çıkardı. Buna rağmen iktidarı kaçırdığı için yaşanan sonucu bir “hezimet” olarak gördü. O da istifayı bastı.
Liberal Demokratlar ise gerçekten bir hezimet yaşadı. Oyları yüzde 23’ten yüzde 7,8’e düşünce, Nick Clegg de koltuğu bıraktı.
Türkiye’deki siyaset anlayışı ile bu tabloyu okuyup anlayabilmek çok zor! Çünkü, bizde bindelerle hesaplar yapılıp “zaferler” ilan ediliyor. Oyu gerileyen partiler bile kendilerine göre makul bir gerekçe bulabiliyor.
İstifa mı? Yok öyle bir şey. O da ne demek?