“Bizim çocukların tepesine bomba yağmasını engelleyemedik” deselerdi… “Türkiye’nin bölünmesi amacıyla Cizre’de atılan adıma yeterli desteği veremediklerini” söyleselerdi… “Biz bakan olunca PKK’ya kol kanat gereceğimizi sandık ama olmadı, beceremedik; yaptırmadılar” diye konuşsalardı… Hatta iyice ileri gidip daha önce diğer HDP’li yandaşlarının yaptıkları açıklamalara atıfta bulunarak, “İç savaşı başlatamadık” serzenişini sergileselerdi…
Anlardım, üstelik hak da verirdim.
Ama onlar çok farklı bir yol izlediler. Yavuz Hırsız misali suç
bastırmaya çalıştılar. Sağa sola, ona buna saldırdılar…
Buna karşılık, yaptıkları açıklamada çok doğru bir nokta vardı.
HDP’li bakanlar “lanetlendik” ifadesini kullandılar.
Bakın buna hiç itiraz etmem. Gerçekten de lanetlendiler.
Kahpe pusularla katledilen asker ve polis yakınları, PKK’nın baskı
altında tuttuğu Kürt vatandaşlarımız, dağa kaçırılan çocukların
aileleri, kısacası her kanlı saldırı sonrası şehit haberleriyle
sarsılan milletin kahir ekseriyeti tarafından
lanetlendiler!
Hem de 26 gün gibi kısa bir sürede bunu başardılar.
* * *
Şimdi adına “algı” diyorlar; ama eskiden Marksist-Leninist yasadışı
silahlı solun çeşitli fraksiyonları, buna “ajitasyon faaliyeti”
derlerdi…
Vurur, kırar, yapar, eder, sonra da kendilerine engel olarak kimi
görüyorlarsa, onu suçlarlardı. Fraksiyon ayrılıkları yüzünden çıkan
çatışmalarda öldürdükleri yandaşlarına kalabalık cenaze törenleri
düzenleyip bağırırlardı: